top of page
Search

Dijital Dönüşüm Fırsatları ve Hukuk

Writer's picture: Burcu TümerBurcu Tümer

---Bu makale, Platin Dergisi Mart 2024 sayısında yayımlanmıştır.


Önde gelen danışmanlık şirketleri tarafından yayımlanan teknoloji trend raporlarını incelediğimizde yatırım ölçeklerinin ve popüler olan teknolojilerin yıldan yıla farklılaştığını gözlemliyoruz. Dijital dönüşüme ilişkin değerlendirme yaparken teknoloji alanında pazarların bir olgunlaşma sürecinin olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Bu olgunlaşma süreci, coğrafyaya göre değişebildiği gibi, son kullanıcı taleplerine, özel sektör büyüme hedeflerine ve kamu politikalarına göre de şekillenebilmektedir.


Hukuk ve Teknoloji İlişkisi:


Hukuki düzenlemelerin yerleşik olması ortaya çıkan ihtilafların çözümlenmesi ve regüle bir pazar oluşturulması açısından önem arz eder ama “gri alanların” fazlaca olduğu yeni teknolojilerde fayda-zarar dengesinin de her zaman gözetilmesi taraftarı olduğumu belirtmek isterim. Bu sebeple de, hukuki düzenlemelerin eksik olduğu alanlarda geleneksel hukuk yöntemleriyle “koruyucu hukuk kuralları”nın oluşturulması şirketler nezdinde ortaya çıkabilecek zararları asgari seviyeye indirebilmektedir.


Trend Teknolojiler:


Yatırım süreçlerinde hukuki gelişmelerin neler olduğunun takip edilmesi de şirketler açısından önem arz etmektedir. Avrupa Birliği (“AB”) mevzuat çalışmalarının büyük oranda ülkelerin hukuki düzenlemelerini etkilediğini göz önünde bulundurursak, AB çalışmalarının yerel düzenlemeler açısından belirleyici olduğunu, bu sebeple de söz konusu gelişmelerin takip edilmesinin şirketler açısından rekabet avantajı sağlayacağını ifade edebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken konu, yatırım süreçlerinde sadece “popüler” olduğu için yatırım yapılmaktan kaçınılması gerektiğidir. Nitekim, bir yatırımın başarılı olması; doğru zamanda olduğu kadar doğru coğrafyada ve doğru teknolojiyle yapılmış olmasına da bağlıdır.


2023 senesine baktığımızda yükselişte olan ve hukuki düzenlemelere konu olan trend teknolojiler arasında FinTech, dijital varlıklar, RegTech, sürdürülebilirlik ve yapay zekanın yer aldığını söyleyebiliriz. Belirttiğim örneklerin bile aslında birbiriyle ilişkili ve birlikte işleyen kavramlar olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, dijital dönüşüm süreçlerine bütünsel bir bakış açısıyla bakılmasının önemli olduğunu söyleyebilirim.


Start-up’ların Rolü:


Dijital dönüşümde, start-up’lara da önemli roller düşmektedir. Büyük ölçekli şirketlerin, yeni bir ürünü ya da hizmeti sıfırdan oluşturmaktansa, tohum yatırımı sonrasında belli bir başarıya ulaşmış ve kendisini “ispatlamış” start-up’lara yatırım yaptığını gözlemliyoruz. Bu aşamada, tarafların karşılıklı menfaatlerinin korunması, taraflar arasında imzalanacak sözleşmelerin uzun vadeli ve farklı senaryoları projekte edecek şekilde düzenlenmesi piyasadaki dengenin korunmasına da yardımcı olmaktadır. Aynı şekilde, yatırım süreci sonrasında hissedarlık yapısının ne olacağı da şirketin uzun vadede başarılı olması açısından önem arz etmektedir. Son olarak, start-up’lara olan pozitif yaklaşımın hukuki düzenlemelere de konu olduğunu belirtmek isterim. Hem AB’de hem de ABD’deki düzenlemelerde BigTech şirketlerinin hali hazırda sahip oldukları rekabet avantajının önüne geçilmesi ve piyasada dengenin korunması, küçük ölçekli inovatif şirketlere yol açılabilmesi adına düzenlemelerin olduğunu, dolayısıyla yeni düzende birbirinden “beslenen” bir düzenin oluşturulmasının hedeflendiğini söyleyebiliriz.

 

Mart 2024

Av. Burcu Tümer

0 views0 comments

Comentários


bottom of page